Kardeş Türküler'le Bahar
Nazan Özcan
Kardeş Türkülerin “Bahar”ında Kürt, Çingene, Türk, Ermeni, Çerkes, Alevi, Yörük, Sünni müzikleri ile Aynur, Neşet Ertaş ve Erkan Oğur var. Farkındayız elbet, yaz geldi.Ama şimdilik kusura bakmayın biz “Bahar“da kalmaya fena halde niyetliyiz.Sebep, Kardeş Türküler'in yeni albümü “Bahar“. Daha dilek ağacına dönmüş bir kız çocuğunun olduğu kapağına baktığınız anda içinize bahar neşesi yürüyor. Ne de iyi oluyor. Hemen bir iki dilek dileyip ardından albümü konuşmak üzere fena halde kalabalık olan gruptan Feryal Öney ve Ülker Uncu'yu buluyoruz.Malum 20'den fazla elemanı olan bir grupla ancak bu şekilde konuşuluyor.”Bahar” Kardeş Türkülerin “Kardeş Türküler“, “Doğu“, “Hemavaz“, ve “Vizontele Film Müzikleri“nden sonraki 6. albümü. O yüzden tam kıvamında pişmiş.Hatta onlar bir önceki albüm “Hemavaz“ fazla deneyseldi, kendilerince fazla entel takılmışlardı ve o yüzden insanlar dinlerken çoğu zaman anlamakta zorluk çektiler. Bu albüm o kadar deneysel değil. BAHAR DA VAR, FEMİNİZM DE 2002'de çıkardıkları “Hemavaz“da bir konsept yoktu ama bu yeni albümde kısmen bin konsept var; adından da anlaşılacağı gibi “Bahar“. Bahara hedeflenmenin sebebini Öney şöyle anlatıyor: “Sadece bahar albümü çıkarmak için değil. Özellikle söylemek istediğimiz bahar yeni gündür, yeni umuttur, yeni doğuştur.Her zamanki gibi karanlık ve karışık bir dönemde yaşıyoruz, Ortadoğu olsun, Türkiye olsun. Ama halklar herşeye rağmen birlikte yaşamak için mücadele ediyorlar ve daha iyi günlere ulaşacağı ümidi de var.Biz de yeni güne ve daha güzel günlere olan umudumuzla yaşıyoruz ve sanatımızı da bu güçle yapıyoruz“. Bu yüzden baharla ilgili okumalar ve araştırmalar yapmışlar. Anadolu'da yaşayan bütün halkların, Şamanizm'den beri baharı bir şekilde bayram olarak kutladıklarını görmüşler.Kürtlerin Newruz'u, Newruz'u, Nawroz'u , Ermenilerin Hampartzum'u ya da Nicag'ı. Ayrıca Alevilerin bir kısmı Hz. Ali'nin doğumgünü olarak, Türkler Ergenekondan çıkış olarak kutluyorlar. Ortak figürler hep baki. Ateşten atlama, suya girme, umut edilen şeylerin dilenmesi vs. Albümde üç tane bahar şarkısı var.Birincisi Çingenelerin Hıdırellez'de söylediği “Anako”, ikincisi Kurmançi “Newroz“ ve Ermenilerin “Es Kişer Hampartzum e'si“. Hepsi de baharın neşesini ve coşkusunu dibine kadar yaşatan şarkılar. Bahar dışında Kardeş Türküler kafalarına takılanş, canlarını sıkan ne varsa koymaya çalışmışlar. Mesela “Munzur xenekiyane / Boğuluyordu Munzur“. Vedat Yıldırım'ın bestelediği şarkı Munzur'daki baraj yapımı üzerine kotarılmış. Çevreyi alınca kadınları unutmak çok ayıp olur. Ayıp etmemişler ve Gülsüm şarkısını yapmışlar. Grubun kadınlarının elinden çıkma şarkı fena halde feminizm kokuyor. Feryal Öney anlatıyor ”Teke yöresi türküsü. Yörüklerin şarkılarını dinliyorduk, bir adam başlıyor; Gülsüm, ah Gülsüm, sen buralardan gittiğinde davarları, sığırları, koyunları, tavukları kim gütsün.” Bu adam neye üzülüyor acaba diyorsun! Böyle bir söz olabilir mi? Biz birinci bölümü alıp üzerine yazalım, Gülsüm'ü uğurlayalım dedik”. Uğurlama ayaklanmaya kadar götürür: “Gülsüm yolun açık olsun / Gurbet elde bahtın gülsün / Gözünden yaş döktürenin / Yollarına duman çöksün !“. Kısaca söylersek de “Aslında sistem karşıtı her şey bizim gündemimizde diyor Feryal Öney. KONUKLARIMIZI UNUTMAYALIM Albümde yıllardır çok iyi bildiğimiz şarkılar da var.Tabii ki Kardeş Türküler yorumuyla.Birisi Cem Karaca'dan dinlediğimiz Çorum türküsü ”Hem Okudum, Hem Yazdım”.Ve “Al-eyn mulayyat / Şarkılarım pınar başındadır.“Anadolu Araplarının menşur şarkısı Erkin Koray'ın “Şaşkın“ı dersek mutlaka hatırlayacaksınız.İlk defa dinleyeceğimiz şeyler de var.Mesela “Medet“. Sunni müziği ya da düpedüz ilahi.”Yıllarca hep Alevi müzikleri söyledik.Halkların, dillerin, dinlerin, kardeşliği diyoruz ama pozitif ayrımcılıkta Alevileri biraz fazla kolladığımızı hissettik.”Bu memlekette bir sürü sunni yaşıyor” diyor Öney, “Alevi türküleri biraz daha ulaşabileceğimiz yerlerde. “Medet'i seçmek için çok fazla şey dinlendi, araştırıldı. İlahiler bildiğimiz şeyler ama alıp Kardeş Türküler olarak düzenlemek yeni bir şey bizim için de“ diye tamamlıyor Ülker Uncu.Medet bizim için yeni ama dinlemeye doyamayacağımız kadar da güzel. Halkların kardeşliği olunca tabi ki Çerkesçe ‘Seteney‘de girmiş albüme.Bahar'ı karşılayanlar arasında, konuklar da var. Hem de ne konuklar! Aynur Doğan ‘Ez Kevokim'de , Erkan Oğur ‘Nanay'da var. Pek bu işlere bulaşmayan Neşet Ertaş da gelmiş, sözleri kendine, müziği babası Muharrem Ertaş'a ait ‘Yanıyorum‘u söylemiş.Kısaca söylemek gerekirse, albümün defalarça dinlenmesi. Hiçbir şarkı boş değil. Baharı da yazı da getiriyor yüreğinize.Daha ne olsun? CENNET KRALLIĞI Kardeş Türküler şimdiye kadar Yılmaz Erdoğan filmleri “Vizontele 1“ ve “Tubaa“nın müziklerini kotarmıştı. Şimdi “kendileri iyice şaşırdılar“ ve Ridley Scott filmi “Cennet Krallığı“nın müziklerine de imza attılar! Feryal Öney çok heyecanlıydı diyor. Hikaye Kalan müzikin sahibi Hasan Saltık'ın girişimiyle başlıyor. Saltık “Hemavaz“ın Avrupa baskısını sürüyle yere gönderiyor ve film müziklerinin süpervizörü de albümü bir şekilde ediniyor. Ve ‘Silemano‘ şarkısını dinleyince de “Budur işte!“ diyor. Hemen telefonlar , haberleşmeler geliyor ve Kardeş Türkülerin bir kısmısı soluğu Londra'daki Abbey Road stüdyolarında alıyor. “İki gün çalıştık Londra'da. Aslında müzik yönetmeninin tecrübesi de bize bayağı şey öğretti.Yönlendirmeyi çok iyi biliyordu. Bize bıraksalardı uğraşırdık yani.“Tabii Abbey Road Beatles ve Pink Floyd'un kayıt yaptığı yer oluncahemen filme de çekmişler.Kim olsa çeker yani! Heyecanla yaptıkları işi seyretmeye gittiklerinde biraz şaşırmışlar ama olsun. Ülker Uncu ”Filmin ilk yarısını izledik, Selda dedi ki ‘Ben bunların %90'ını görmemiştim'Bizim gördüğümüz kaba montajdı.”Feryal Öney devam ediyor”Biz orada bu değişebilir, Ridley Scott bakalım ne diyecek demişlerdi ama bayağı bir değişmiş.Aslında müzik yapılan bazı sahneler tamamen atılmış.”Mesela soundtrackte olan bir ninni varmış. Kudüs Kraliçesi'nin çocuğu zehirleniyor ve ölmek üzere, kadın kucağında rahat ölsün diye ona ninni söylüyor.Müzik çok hüzünlü bir sahneye yapılmış ama filmde Kudüs Kraliçesi'nin çocuğu yokmuş! “Müziği yapınca çok özdeşleşiyorsun işle, müziği şuraya koysa çok daha etkileyici olurdu falan filan diyorsun.Bayağı Ridley Scott'a karışmaya başlıyorsun!“ Neyse abartmıyorlar ve kendi işlerine bakıyorlar. İlk iş ise 26 Hazirandaki Harbiye Açıkhava konseri. Biz orada olacağız, gelin eğlenirsiniz, garantili!